YAZAN: PROF. DR. N. REHA TANDOĞAN
ÖZEL ÇANKAYA HASTANESİ ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ KLİNİĞİ, ANKARA

Kök hücreler, insanlarda bütün dokulardaki damarların çevresinde yerleşmiş ata hücrelerdir. Doku hasarı meydana geldiğinde bu hücreler aktif hale gelirler, bir taraftan dokunun tamiri için gerekli büyüme faktörlerini salgılarken, diğer taraftan iyileşme için gerek duyulan kas, kemik, eklem kıkırdağı ve yağ gibi farklı dokulara dönüşebilirler. Vücudun iyileşme ve tamir cevabının bir parçası olarak görev yaparlar. Kök hücrelerin hastalıkların tedavisi konusunda kullanımı üzerinde son yıllarda birçok çalışmalar yapılmıştır.

İki ana tip kök hücre vardır. Ceninlerden elde edilen kök hücreler, yüksek dönüşüm potansiyeline sahiptirler ancak; etik sorunlar nedeniyle günümüzde kullanımları çok kısıtlıdır. Günümüzde yaygın olarak kullanılan erişkin kök hücreler ise dönüşüm yetenekleri daha az olmasına rağmen kolay elde edilmeleri nedeniyle yaygın olarak araştırılmaktadırlar.

Kök hücreler hangi hastalıkların tedavisinde kullanılırlar?

Kas iskelet sistemi yaralanmalarında bir çok deneysel çalışma yapılmış olmasına rağmen, günümüzde kök hücrelerin en önemli kullanım alanı hasar görmüş eklem kıkırdağının yenilenmesindedir. Bunun yanında çeşitli kas yaralanmalarında, kırıkların kaynama gecikmelerinde de kullanımları konusunda deneysel çalışmalar yapılmaktadır.

Kök hücreler nasıl elde edilir?

Vücutta birçok dokuda olmalarına rağmen, kas iskelet hastalıklarının tedavisinde araştırılan kök hücreler en sık kemik iliğinden elde edilirler. Bunun dışında kas, yağ dokusu ve dizi döşeyen sinovyal zar gibi dokulardan da kök hücreler elde edilmiştir. Bu dokularda kabaca her yüz bin hücreden bir tanesi kök hücre olduğu için etkili olabilmeleri için bu hücrelerin çoğaltılması gerekir. Bu çoğaltma işlemi iki şekilde yapılabilir. Alınan doku örneği, hücre kültüründe üretilerek kök hücreler çoğaltılabilir veya özel santrifüj sistemleri kullanılarak kök hücreler konsantre edilebilir. Hücre kültürü iki aşamalı bir işlemdir ve önce dokunun alınıp hücrelerin üretilmesi bunu takiben ikinci bir işlemle hastalıklı dokuya nakledilmesini gerektirir. Hücre kültürü işlemlerinin, hastalık taşınmasını engellemek ve istenmeyen hücrelerin nakledilmesini önlemek için yüksek standartlara sahip özel laboratuvar koşullarında yapılması gereklidir. Buna karşın santrifüj ile elde edilen kök hücreler aynı aşamada uygulanabilir ve özel tasarlanmış laboratuar ortamları gerektirmez.

Kök hücreler nasıl uygulanır?

Kök hücreler, kültür veya santrifüj yöntemi ile elde edildikten sonra iki şekilde uygulanır. Bunlardan birisi doğrudan eklem içine enjeksiyon yöntemidir. Bu teknikte ekleme verildikten sonra kök hücrelerin hasarlı bölgeye kendilerinin ulaşması beklenir. İkinci yöntemde ise kök hücreler matriks adı verilen örtü şeklindeki taşıyıcıların üzerine yerleştirildikten sonra, cerrahi olarak eklem açılır ve kök hücreleri içeren bu matriks hasarlı bölgeye yerleştirilip çeşitli yapıştırıcılar ile tespit edilir. Bu matriksler, hayvansal kollajen yapısında olabileceği gibi sentetik polimerlerden de yapılabilir ve ortak özellikleri yıllar içinde vücut içinde eriyerek kaybolmalarıdır. Kök hücrelerin etkinliğini artırmak için, beraberinde PRP (Trombositten zengin plazma) hyalüronik asit gibi büyüme faktörleri ve kimyasal maddeler de eklenebilir. Matriks üzerine yerleştirilen kök hücrelerin uygun ortam sağlandığında, kıkırdak hücrelerine dönüşüp hasarlı bölgede bir tamir dokusu oluşturması hedeflenir.
Kök hücreler, kişinin genetik yapısında herhangi bir değişiklik yapmazlar ve gen tedavisi olarak kabul edilmezler.

Kök hücre tedavisinin sonuçları nasıldır?

Kök hücrelerin kıkırdak onarımında kullanılmaları konusunda yüzlerce hayvan deneyi olmasına rağmen, insanlarda uygulamaları çok yenidir. İzlem süresi kısa ve az sayıda hasta üzerinde uygulanmış 20 civarında insan çalışması yayınlanmıştır. Bu çalışmalarda, olguların kabaca % 8o'inde başarılı sonuçlar bildirilmiştir. Kök hücre tedavisi ile oluşan kıkırdak, bir tamir dokusu şeklindedir ancak orijinal eklem kıkırdağının mimari yapısına sahip değildir. Bu tamir dokusunun uzun süreli dayanıklılığı henüz bilinmemektedir. Yapılan birçok deneysel çalışmada, klasik kıkırdak yenileme tekniklerine kök hücrelerin eklenmesi ile daha kaliteli bir iyileşme dokusu oluştuğu gösterilmiştir.

Kök hücre tedavisinin riskleri var mıdır?

Kök hücreler, her türlü hücreye dönüşme yeteneğine sahiptirler. Bu da bazen istenmeyen hücrelere dönüşüm ile sonuçlanabilir. Kıkırdak tamiri için uygulanmış kök hücrelerin kıkırdak yerine kemiğe dönüşebildiği rapor edilmiştir. Eklem içi ortamda hızla büyüyen hücrelerin tamir tamamlandıktan sonra büyümeye devam etmeleri başka bir sorun olarak bildirilmiştir. Bu aşırı büyüme, ikinci bir ameliyatla tıraşlamayı gerektirebilir. Ceninlerden alınan kök hücrelerin tümöre dönüşme riski vardır. Erişkinlerden alınan kök hücrelerde tümör oluşumu şimdiye kadar rapor edilmemiştir.

Sonuç:

Kök hücrelerin, kıkırdak yaralanmalarının onarımında kullanımı konusunda birçok umut verici deneysel çalışma ve az sayıda insan çalışması vardır. Günümüzde en uygun hücre kaynağının ne olduğu, hangi dozda hücre verilmesi gerektiği, hücre kültürünün gerekli olup olmadığı, hücrelerin enjeksiyon mu yoksa bir taşıyıcı implant üzerinde mi verilmesi gerektiği, hangi büyüme faktörlerinin kıkırdak oluşumuna olumlu etki yaptığı konusunda bir fikir birliği yoktur ve bu konudaki çalışmalar devam etmektedir. Halen dünya üzerinde çeşitli ülkelerde kök hücrelerin insanlarda uygulanmasını araştıran 300o civarında klinik çalışma devam etmektedir. Ekleme yerleştirilen hücrelerin aşırı büyümesi ve kıkırdak yerine kemiğe dönüşmesi hala bir sorundur. iyileşme dokusunun kalitesi ve dayanıklılığı ve çevre kıkırdak ile entegrasyonu konusunda birçok umut verici sonuç olmasına rağmen, henüz işlemin uzun süreli sonuçları bilinmemektedir.