YAZAN: PROF. DR. N. REHA TANDOĞAN
ÖZEL ÇANKAYA HASTANESİ ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ KLİNİĞİ, ANKARA

Futbol, basketbol, voleybol ve kayak gibi yüksek riskli sporlar kadar olmasa da tenisçilerde de diz bağ yaralanmaları önemli bir sorun olarak karşımıza çıkar. Ani hızlanmalar, sert duruşlar ve keskin dönüşlerin oyunun doğasında olduğu teniste diz bağlarının sağlam olması büyük önem taşır. Diz bağ yaralanmalarının büyük çoğunluğu sporcunun ani bir yön değiştirmesi veya sıçradıktan sonra yere düşmesi sırasında ortaya çıkar. Sabit ayak üzerinde dizin dönmesi en sık görülen yaralanma şeklidir. Çok nadiren başka bir sporcu ile çarpışma sonrasında da görülebilir.

Kayıt sistemlerinin çok iyi tutulduğu İskandinav ülkelerinde yaralanma sıklığı yılda yüz binde 38 olarak bildirilmektedir. Sayıca erkeklerde daha fazla olmakla birlikte, kadın sporcularda bağ yaralanması riski erkeklere göre 2-3 misli fazladır. Bu riskin daha yüksek olması, kadın sporculardaki bacak yapısının erkeklere göre farklı olması ve sıçrama sonrası yere inerken kadın sporcuların daha farklı diz pozisyonunda olmasıyla açıklanmıştır.

Bazı özel antrenman programları ile çapraz bağ yaralanmalarının azaltılabileceği gösterilmiştir. Bacak arkasındaki hamstring kaslarının dirence karşı yapılan egzersizleri ile özellikle kadın sporcularda çapraz bağ yaralanmaları azaltılabilir.

Bağ yaralanması olan sporcular sıklıkla ani dönme hareketi veya düşme sonrası dizlerinde şiddetli ağrı ile birlikte bir kopma hissi tarif ederler. Eklem içi kanamaya bağlı olarak dizde kısa süre içinde bir şişlik meydana gelir. Ağrı ve şişlik nedeniyle sporcu genellikle tenise devam edemez. Bu dönemde buz uygulaması ve elastik bandaj sarılması, kanamayı azaltır ve ağrı kontrolüne yardımcı olur. Eğer bir kırık ortaya çıkmamışsa, zor da olsa bacağın üzerine basarak yürümek mümkündür. Birkaç hafta içinde ağrı azalır, dizdeki şişlik kaybolur. Ancak bu kez bağ yetmezliğine bağlı olarak dizde emniyetsizlik ve boşluk hissi ortaya çıkar. Günlük yaşamdaçoğu zaman bir sorun yoktur ancak ani dönüşler sırasında dizde ağrılı boşalmalar meydana gelir. Dizdeki güvensizlik nedeniyle sıklıkla tenis oynamak mümkün değildir. İlk anda başvurmadıysa, bu dönemde sporcu bir hekime başvurur.

Diz bağları içinde spor sırasında en sık yaralanan yapı iç yan bağdır. Eklemin dışında yerleşen bu bağın iyileşme yeteneği çok yüksektir ve basit bir dizlik uygulaması ile çoğunlukla sorunsuz olarak iyileşir. İkinci sıklıkta görülen ön çapraz bağ yaralanmalarının ise kendiliğinden iyileşme yeteneği yoktur. Bu sporcuların spora devam edebilmesi için cerrahi tedavi gereklidir. Arka çapraz bağ ve dış yan bağ yaralanmaları daha nadirdir ve sıklıkla endüstriyel kazalar, trafik kazaları gibi şiddetli travmalar sonucu ortaya çıkarlar ve çoğunlukla ameliyat gerektirirler. Bağ yaralanmaları tek başına olabileceği gibi beraberinde menisküsler ve eklem kıkırdağı aralanmaları da görülebilir. Bu gibi kombine yaralanmalarda tedavi biraz daha zorlaşacaktır.

Ön çapraz bağ yaralanmalarının tanısı uzman bir ortopedist tarafından basit bir muayene ile konabilir. Röntgen filmleri ile kırık olmadığı doğrulanır ve dizin genel durumu değerlendirilir. Tanıya en yardımcı yöntem manyetik rezonans görüntülemedir (MRG). MRG hem bağların durumu hakkında hem de eşlik edebilecek menisküs, kıkırdak ve kemik yaralanmaları konusunda ayrıntılı bilgiler verir. Tanı konduktan sonra spora aynı düzeyde devam etmek isteyen tenisçiler için cerrahi tedavi şarttır. Çok az sayıda sporcu, kas güçlendirme programları uygulayarak tenise devam edebilir ancak hiç bir zaman eski performansına ulaşamaz. Üstelik tedavi edilmemiş çapraz bağ yaralanmaları, tekrarlayan yaralanmalar, ilerleyici menisküs ve kıkırdak hasarları nedeniyle erken yaşta dizde
kireçlenme yani artroz ile sonuçlanır.

Günümüzde çapraz bağ yaralanmaları sonrası en seçkin tedavi yöntemi artroskopik cerrahidir. Bir kamera yardımı ile birkaç küçük delikten yapılan bu işlem ile hem bağ hem de menisküs ve kıkırdak yaralanmaları başarılı bir şekilde tedavi edilebilir. Kopan çapraz bağların ameliyat sırasında dikilmesi çoğu zaman mümkün değildir ve bağın yeniden yapılması gerekir. Bunun için sıklıkla diz çevresi kaslarından bir yada ikisinin kirişleri kullanılarak yeni bir çapraz bağ yapılır. Hastanede bir gecelik bir yatış gerektiren bu işlem sonrasında ciddi bir rehabilitasyon programına ihtiyaç vardır. Son yıllarda çapraz bağ cerrahisinde birçok teknik yenilik ortaya çıkmıştır. Beş yıl önce altın standart kabul edilen bazı yöntemler bugün neredeyse terk edilmiştir. Yeni yöntemlerin uygulanması ile cerrahi tedavinin başarısı % 90'ların üzerine çıkmıştır. Diz cerrahisi ile ilgilenen ortopedistiniz size bu konuda en sağlıklı bilgileri verecektir. Çapraz bağ cerrahisinden sonra düz koşulara başlanması 4-5 ay civarındadır. Antrenman ve müsabakaya dönüş sporcuya göre değişmekle birlikte 6-8 ay arasındadır. Sporcuların %6'sında 2-5 yıl içinde diğer dizde de ön çapraz bağ yaralanması ortaya çıkabileceği unutulmamalıdır.

Sağlıklı tenisler dilekleriyle ...